Bu sorunun cevabı davanızın niteliğine göre değişmektedir. Öncelikle bu soruyu inceliyorsanız, dava açmak sizin için gerçekten çok riskli ve potansiyel hak kayıplarına neden olabilir. Mutlaka profesyonel destek almanızı öneririz.
Dava daha açılmadan kazanımlar ve olası kayıplar üzerinde çalışılmalı ve bilinçli bir şekilde hareket edilmelidir. Diğer durumda dava aleyhinize sonuçlandığında; karşı vekalet ücreti, çeşitli masraflar ve harçlar sizin üzerinize kalarak yüklü bir maddi kayba uğrayabilirsiniz.
Dava açmak ne demektir sorusununun cevabını kısaca şöyle izah edebiliriz… Bir hak kaybı ile yüzleşildiğinde, haksızlığa uğranıldığında yahut bir haksızlığın faili olunduğunda bu durumu Türk Yargı Sistemi kendi organları vasıtasıyla çözer. Dava ise bu süreci dilekçe ile başlatan resmi bir prosedürdür. Dolayısıyla hukuki taleplerinizi, Türk Hukuk sisteminde hakkınızı arayabileceğiniz tek merci olan mahkemeler vasıtasıyla ve dava açmak suretiyle yerine getirebilmektesiniz.
Bir avukat vasıtasıyla hukuki süreç yürütülecek ise, uzman avukatlar bu işi layığıyla yerine getirecektir.
Avukat yardımına başvurmadan süreç şahsınız tarafından takip edilecek ise;
-Dava açmak için yetkinliğe sahip olup olmadığınız,
-Davayı takip etmeye kararlılığınız ve sürece hakimiyetiniz,
-Davanın olumlu ya da olumsuz sonuçlarının sorumluluğunun farkındalığı,
-Davanın maliyeti,
-Davanın kaybedilmesi durumunda oluşacak ek maddi külfetin önceden hesaplanması,
-Uğranılan haksızlığın giderilememesi durumunda başvurulacak yargı organları yahut metotların bilinmesi gibi belli başlı maddelerin dikkate alınması gerekmektedir.
Bunun yanında ayrıntılı bilgilere sitemizdeki ilgili makalelerden kolaylıkla ulaşabilirsiniz…
Davaların nerede açılacağı, düzenlendikleri kanunlarda belirlenmiştir. Davalar yetkili ve görevli mahkemelerde açılmalıdır. Bu sorunun kestirme bir cevabı olmamakla birlikte, yanlış yerde açılacak davalar şahsınız adına zaman, hak ve maddi kayıplara neden olabilir. Dolayısıyla yüzlerce dava türü bulunan hukuk sistemimizde davanızın ilgili kanunlar incelenerek ihtiyacınıza cevap verecek en kestirme yöntemle belirlenmesi daha doğru olacaktır.
Evet, dava açmak bir dilekçeyi yetkili organlara gerekli harçları yatırdıktan sonra teslim etmekten ibarettir. Ancak ne kadar basit görünse de dava açmanın yasal sonuçları tahmin edebileceğiniz üzere söz konusu olmaktadır. Dava süreci, sizi ağır mali yük altına sokma ihtimali bulunan ciddiye alınması gereken bir süreçtir. Dava açmak kolay görünse de davanın kendisi ve hatta süreci, ciddi incelenmesi ve idare edilmesi gereken bir iştir. Dolayısıyla internet üzerinden yaptığınız kısa araştırmalar neticesinde anladığınızı düşündüğünüz mevzular neticede müvekkillerimizde çok sık tecrübe ettiğimiz hak kayıplarına neden olacaktır.
Bu sorunun yanıtı davanın konusuna, şartlarına ve takibine göre değişmektedir. Kesin bir yanıtı yoktur. Her hamlesini farklı anlamlara gelen bir satranç oyunu gibi dava süreci de önceden kestirilmesi mümkün olmayan ve iyi idare edilmesi gereken kapsamlı bir süreçtir. Kesin konuşanlara kesinlikle itimat etmeyiniz.
Davanızın ne kadar süreceğinin cevaplanması birçok öngörülmesi zor etkene bağlı olarak değişmektedir. Davanızı açtığınız mahkemenin iş yoğunluğu, iş yapış biçimleri, davanın içeriği, vekillerin performansları gibi birçok etken davanızın süresindeki temel faktörlerden bazılarıdır.
Ancak günümüz itibariyle dava açıldığında “hedef süre” belirlenmekte ve mahkemeler ellerinden geldiği kadar bu sürelere uymak gayreti göstermektedir. Neticede günümüzde davalar ortalama 1-3 sene arasında sürmektedir.
Bu sorunun cevabı davanızın niteliğine göre değişmektedir. Öncelikle bu soruyu inceliyorsanız, dava açmak sizin için gerçekten çok riskli ve potansiyel hak kayıplarına neden olabilir. Mutlaka profesyonel destek almanızı öneririz.
Dava daha açılmadan kazanımlar ve olası kayıplar üzerinde çalışılmalı ve bilinçli bir şekilde hareket edilmelidir. Diğer durumda dava aleyhinize sonuçlandığında; karşı vekalet ücreti, çeşitli masraflar ve harçlar sizin üzerinize kalarak yüklü bir maddi kayba uğrayabilirsiniz.
Avukatlık profesyonellik ve uzmanlık gerektiren bir meslek olmakla birlikte; aynı zamanda bir serbest meslektir. Dolayısıyla bu durum Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesinde açıklandığı gibi:
“Sermayenin ötesinde şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayalı ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi tutulmaksızın şahsi sorumluluk üzerinde kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” biçiminde görülmelidir.
Bunun ötesinde avukatlık ücretinin belirlenmesinde ilk referans alınan nokta, avukatlar adına belirlenmiş olan asgari ücret tarifesidir. Bunun altında anlaşılan ücretlere karşı barolar tarafından disiplin cezaları uygulanmaktadır.
Yine ödenecek ücret avukat ile vekil arasında düzenlenecek bir sözleşme ile de belirlenebilmektedir.
Yine belirtmek gerekir ki; yargılama giderlerinden olan dava harçları, tebligatlar, keşifler ve bilirkişilik ücretleri gibi avukatların hukuki işleri takibi süresince çıkabilecek masraflar avukatlık ücretine dahil değildir. Davanın kaybedilmesi, açılan davadan daha sonra vazgeçme ve avukatın azledilmesi gibi durumlarda avukata ödenen ücretin iadesi kanunla da sabit olarak mümkün olmamaktadır.
Davanızın ne kadar süreceğinin cevaplanması birçok öngörülmesi zor etkene bağlı olarak değişmektedir. Davanızı açtığınız mahkemenin iş yoğunluğu, iş yapış biçimleri, davanın içeriği, vekillerin performansları gibi birçok etken davanızın süresindeki temel faktörlerden bazılarıdır.
Ancak günümüz itibariyle dava açıldığında “hedef süre” belirlenmekte ve mahkemeler ellerinden geldiği kadar bu sürelere uymak gayreti göstermektedir. Neticede günümüzde davalar ortalama 1-3 sene arasında sürmektedir.
Avukat M. Furkan Gür olarak, Gür Hukuk Bürosu’nda hizmet vermekteyiz. Özellikle Gaziantep ve bölgesinde avukatlık hizmeti veriyor olsak da Türkiye’nin birçok ilinde stratejik ortaklıklarımız bulunmaktadır. Bunun yanında teknolojinin gelişmesiyle ve UYAP sisteminin katkılarıyla Türkiye geneli birçok davayı birebir yürütebilmekteyiz.
Avukatların kanunen sır saklama yükümlülükleri vardır. Avukatlar sizin yaptıklarınızla ilgilenmezler. Ancak ve ancak sürecin takibinde kanunen yetkilendirilmiş kişilerdir. Sır saklamamalarının cezai sonuçları vardır. Kişisel verilerinizin ifşa edildiğini düşünüyorsanız mutlaka ilgili şahıslar hakkında suç duyurunsa bulunarak hakkınızı arayın…
Türk hukuk sisteminde avukat ile temsil zorunluluğu bulunmamaktadır. Her kişi hukuki işlerini kendi başına takip edebilir. Kişilerin kendilerini savunma hakları bulunmaktadır. Ancak hukuk gibi uzmanlık gerektiren bir alanda süreçlerin avukat tarafından idare edilmesi potansiyel hak kayıplarının ve zararların önüne geçmekte faydalı olacaktır. Başta gereksiz olarak görebileceğiniz profesyonel destek, daha sonra yaşama ihtimaliniz bulunan maddi manevi kayıplarınızdan çok daha mantıklı bir seçenecektir.
Bu sorunun yanıtı davanın konusuna, şartlarına ve takibine göre değişmektedir. Kesin bir yanıtı yoktur. Her hamlesini farklı anlamlara gelen bir satranç oyunu gibi dava süreci de önceden kestirilmesi mümkün olmayan ve iyi idare edilmesi gereken kapsamlı bir süreçtir. Kesin konuşanlara kesinlikle itimat etmeyiniz.
Dava açmak ne demektir sorusununun cevabını kısaca şöyle izah edebiliriz… Bir hak kaybı ile yüzleşildiğinde, haksızlığa uğranıldığında yahut bir haksızlığın faili olunduğunda bu durumu Türk Yargı Sistemi kendi organları vasıtasıyla çözer. Dava ise bu süreci dilekçe ile başlatan resmi bir prosedürdür. Dolayısıyla hukuki taleplerinizi, Türk Hukuk sisteminde hakkınızı arayabileceğiniz tek merci olan mahkemeler vasıtasıyla ve dava açmak suretiyle yerine getirebilmektesiniz.